Kişinin kendisine duyduğu güven olarak kısaca tanımlanabilecek özgüven, gelişimi erken çocukluk dönemine dayanan bir süreçtir.
Özgüven eksikliği ise bireyde hem sosyal hayatında hem de iş hayatında bir çok sorunu beraberinde getirmektedir. Günümüz şartlarında pek çok insan farklı şekillerde özgüven sorunları yaşayabilmektedir. Yaşam kalitesini ve kişinin verimliliğini düşüren bu durum çoğu zaman bir uzman yardımıyla çözülmesini elzem bir hal alır. Çevreyle kurulan ilişkiyi bozucu etki yaptığından özgüven sorunu yaşayan kişiler sosyal hayattan çekilme yaşayabilirler.
Özgüven sorunları her kişide kendini farklı gösterebilir ancak genel olarak ilişkilerimizde sınır koyamama, hayır diyememe, kişinin kendisini pek çok alanda yetersiz ve değersiz olarak görme, sosyal ortamlardan uzak durma, gelecekle alakalı umutsuz ve düşük beklentiye sahip olma, potansiyelinin farkına varamama, kendini ifade edememe, kendisiyle alakalı önemli konularda karar alamama veya aldığı karara güvenememe, hep olumsuz beklentilere sahip olma, toplumsal ilişkilerinde onay ve kabul görmeyeceğini düşünme, kendisinin daimi farklı durum ve kişilerle kıyaslama, içe kapanıklık, sıkılganlık ve mutsuzluk hali içinde olma, başkalarının eleştirilerine çok hassas olma ve sıklıkla başkalarına ihtiyaç duyma şeklinde karşımıza çıkabilir. Kişide sevilmeyen, başarısız, yetersiz ve suçlu biri gibi hissetme hali hakimdir ve utanç duygusu eşlik edebilir.
Özgüven eksikliği gelişiminde kişinin genetik yapısı kadar içinde yetiştiği aile, çevre ve kültür faktörü oldukça önemlidir. Çocukluktaki travmatik deneyimler kadar yetişkinlik hayatındaki olumsuz koşullar da özgüvenin gelişimini zedeleyici bir etki yapabilir.
Özgüven eksikliğine dayalı sorun yaşayan kişiler bir uzman yardımıyla kendi nedenlerinin saptayıp, özgüvenlerini geliştirmeyi başarabilirler. Bilişsel davranışçı terapi ve EMDR terapisi özgüven sorunları için önerilmektedir.