Sevişme öncesi partneri çıplak olarak görme, tatma, dokunma, işitme yani partnerin sesini duyma, koku gibi seksüel uyarı veya düşünceler ile başlayıp beyin ve vücudun ortak hareket etmesi sonucu yaşanan zevk anına “orgazm” denir.
Orgazm, çeşitli cinsel uyaranlarla beynin uyarılması ile başlayan ve uyaranların etkisiyle kişide hem bedensel hem de ruhsal olarak algılanan cinsel yanıtın son aşamasındaki hoş bir histir. Orgazm normal bir vücut fonksiyonudur. Orgazm öğrenilebilir istemli bir reflekstir.
Japoncada orgazm kelimesi ”öldüm ve cennete gittim” anlamına gelir ve belki de bedenle ruhun bu deneyimini daha iyi tanımlayacak başka bir yol yoktur. Pratik olarak orgazmın özünü yakalamak kelimelerin ötesindedir hele ki oldukça fazla sayıda çeşidi varken.
Orgazmı tanımlamanın zorluğu bu deneyimin özellikle de kadınlar söz konusu olduğunda çok bireysel olmasından ileri gelir. Her kadın sexologların orgazmik parmak izi olarak tanımladığı bir özelliğe sahiptir; her birey için orgazma ulaşmak biricik ve farklıdır.
Bu durum saf bir mutluluğa giden yolların bolluğu göz önünde bulundurulduğunda ise daha da merak uyandırıcıdır.
Orgazm kaslarda bir seri istemsiz kasılma ile genital organlarda yoğunlaşan belki de tüm bedene yayılabilen yoğun bir haz duyumu hali olmasıdır. Orgazm bir ölçüde nöromasküler gerilim ile genital organlara gerçekleşen kan akışının bedensel olarak rahatlamasına/gevşemesine bağlıdır. Bu büyük oranda beynin bir fonksiyonudur. Orgazm yoğunlukla pelvik bölgesinde hissedilen bir deneyim olabileceği gibi tüm vücudu da kapsayabilmektedir.
Cinsel olarak haz alma esnasında bazı kadınlar tek bir orgazm ve bu evrede tek tip bir zirve noktası deneyimlerken bazıları muhtemelen birden fazla bölgenin uyarımından kaynaklanan reaksiyon ile çoklu orgazm yaşayabilir.
Orgazm Sorunları ve Bozukluklarının Nedenleri
:- Ön sevişmenin eksik ve aceleye getirilmesi,
- Partnerin erken boşalma sorununun olması,
- Partnerin ereksiyon sorununun olması,
- Partnere karşı olan ilgi kaybı,
- Alkolizm,
- Depresyon ve üzüntü,
- Menopoza ilişkin östrojen azlığı,
- Vaginal akıntılar,
- Vaginanın geniş olması,
- Şeker hastalığı,
- Nörolojik bozukluklar ve nörolojik ilaç kullanımı,
- Problemli bir çocukluk geçirilmiş olunması,
- Düzenli ve sağlıklı bir aile yaşantısının olmaması,
- Ergenliğe geçiş döneminde problemli ve travmatik cinsel deneyimlerin yaşanması,
- Cinsel kimlik çatışmaları,
- Sosyo-kültürel yasaklamalar ve aşırı dinsel inançlar,
- Bilgisizlik,
- Cinsel taciz veya tecavüz yaşamak,
- Aldatılmak,
- Gebe kalma korkusu,
- Partnere güvenmeme,
- Sosyokültürel nedenler
- suçluluk duyguları
- takıntılı bir şekilde ilişkinin nitelikleriyle ilgilenme
- kendini aşırı eleştirme
- vücudunu beğenmeme
- başaramama korkusu
- eşin reddi
- cinsel bilgisizlik
- hata yapma ve kontrol kaybı düşüncesi
- kendini ilişkiye verip gevşeyememe
- cinsellikle ilgili abartılı beklentiler
- Erken çocukluk yıllarında cinsel kötü davranılma, saldırı, ensest sıktır.
- Cinsel ilişkiye zorlanmak,
- Duyarlı, bilgili, sıcak, yaşamı seven bir kadının nasıl olduğuna ilişkin yeterli rol modelinin bulunmayışı,
- Güvenilir, emin, sosyal açıdan kabul edilebilir ve özel bir atmosferde, ödüllendirici ve destekleyici koşullarda bir cinsel deneyime girişme olanağını bulamama vb.
- olumsuz aile tutumu ve erkeklere karşı öfke en sık görülen nedenler arasındadır.