İki insanın ilişkilerinde ve evliliklerinde sorun yaşıyor olması, her zaman ve herkes için mümkündür. İlişkilerde çift terapisi almaya ihtiyaç duymak, artık günümüzde oldukça sık rastlanabilecek bir durumdur. İki insan arasında söz konusu olabilecek çatışmalar, kişilerin baş etmekte zorlandığı, hayatın diğer alanlarına da olumsuz yansıyan ve yaşam kalitesini düşürücü bir etkiye sahip olabilir. Çoğunlukla ilişkilerdeki anlaşmazlıklar kişilerin kendi çabalarıyla çözüme kavuşturulurken bazı durumlarda da profesyonel destek almayı gerektirecek boyutlara varabilir. Hal böyle olunca pek çok kişi için çift terapisine ne zaman başvurulmalı sorusu önemli bir detay olarak karşımıza çıkar.
İlişkilerdeki çatışma çözümüne yardımcı olacak çift terapisi desteği, ilişkinin sonuna gelindiği ya da boşanmanın kaçınılmaz olduğu anlamına gelmemektedir. Çoğu çift, ilişkilerinde mevcut durumdan çok daha iyisini hedefledikleri için de terapi hizmetine başvurabilir. İlişkilerini daha haz verici, daha sağlıklı ve daha güvenli tutmak isteyen kişiler, ilişkilerinde doğru hamlelerle daha çok çalışmayı göze almalıdırlar.
İki insanın birbirini severek ve seçerek başlattığı her ilişki kusursuz şekilde devam etmeyebilir. Bir dönem çok isteyerek kurulan bağlar yaşam yolculuğunda zaman zaman zorlayıcı sınavlara maruz kalabilirler. Çiftler birbirlerini daha sevecen, daha yakın, daha destekleyici hissetmeyebilirler, bu da şüphesiz ilişkiyi sonlandırma seçeneğini akıllara getirir. Oysa ki her zorlu dönemeç için bir iyileştirme süreci söz konusu olabilir. Bazı ilişkiler diğerlerine kıyasla daha fazla risk grubunda yer alıyor olabilir. Örneğin çok kısa sürede, birbirini yeterince tanımadan ilişkiye başlamak, çok genç yaşta evlenmek, boşanmış veya ilişkilerinde çok çatışmalı ebeveynlere sahip olmak, ekonomik güçlükler, büyük ve sarsıcı yaşam olaylarına maruz kalmak gibi durumlar bazı ilişkilerin daha çabuk çatırdamasına neden olabilir.
Çift terapisi almak ne zaman gereklidir veya ihtiyaçtır diye merak edenler bazı soruları kendilerine sorarak başlayabilirler;
- İlişkinizde daha çok kavga ve tartışma yaşıyor ama çözüme ulaştıramadığınızı hissediyor musunuz?
- Uzun süren iletişimsizlik veya küslük dönemleriniz oluyor mu?
- İlişkinizde partnerinize karşı duyarsız veya kayıtsız hissetmeye başladığınızı düşünüyor musunuz?
- Kimin haklı olduğuna dair ucu bucağı olmayan konuşmalar yapıyor musunuz?
- Birbirinizi sık sık eleştirdiğinizi farkediyor musunuz?
- Çatışmalarınız yoğun duygulanma, eleştirme, suçlama, aşağılama tepkileri içeriyor mu?
- Kendinizi savunmaya daha çok enerji harcadığınızı düşünüyor musunuz?
- İletişiminizin kalitesinin düştüğünü görüp, “biz artık eskisi gibi konuşamıyoruz” diyor musunuz?
- Ortak paylaşımlarınızın ve sohbetlerinizin azaldığını hissediyor musunuz?
- İlişkinizde sadakatsizlik veya sadakatsizlik şüphesi var mı?
- İlişkinizde fiziksel, ekonomik veya psikolojik şiddet var mı?
- İlişkinizde cinsel hayatınızla ilgili belirgin değişimler veya sorunlar yaşıyor musunuz?
- Ortak çocuklarınızla ilgili partnerinizle görüş ayrılığı veya çatışma yaşıyor musunuz?
- İlişkiyi sonlandırma seçeneği her zamankinden daha sık olarak gündeminize gelmeye başladı mı?
Bu sorulara vereceğiniz cevaplar ilişkinizden aldığınız doyum ve tatmin düzeyinizi değerlendirmenizde yardımcı olacaktır. Özellikle uzun yıllar süren birlikteliklerde belirli miktar bozulmanın veya monotonlaşmanın normal olduğunu düşünüyorsanız, ilişkinizin gerçekten desteğe ihtiyaç duyduğunu farketmeyebilirsiniz. Ancak alanında uzman bir terapist ile birlikte çalışmanın ilişki kalitenizi arttırmada oldukça yardımcı olacağını hatırlatmakta fayda vardır.
Çift terapisine başvurmak için mutlaka evli olmak veya uzun bir ilişki yaşamak zorunlu değildir. Evlilik öncesinde de pek çok çift ilişkilerine daha sağlıklı başlamak, evlilik hazırlıkları sürecini daha iyi geçirmek veya kendilerine göre pek çok kişisel sebeplerle de danışmanlık hizmeti almak isteyebilirler. Bununla beraber karşılıklı olarak boşanma kararı almış çiftler de boşanma sürecini daha iyi yönetmek için terapiste gitmeyi tercih edebilirler. İlişkinin devamının mümkün olmadığı konusunda hem fikir olmak sağlıklı bir ayrılık sürecini garanti etmeyebilir. Özellikle çocukların da olduğu evliliklerin bitiminde partnerlerin boşanma sonrasında iletişime etkili devam edebilmeleri için boşanma sürecininde destek almak tüm aile fertlerinin ayrılıktan minimum etkilenmeleri açısından oldukça önemlidir.
Terapi sürecine başlamak isteyen çiftlerin akıllarına gelen en sık sorulardan birisi de ilişki sorunlarında çift terapisinin ne kadar işe yarayacağıdır. İki insan arasında yaşanan mahrem sayılabilecek sorunların bir yabancının desteği ile çözüme kavuşturulması fikri bazen çok sıcak gelmeyebilir. Pek çok kişi bir sorun yaşadığında etrafında kendisini çok daha iyi tanıyan akraba veya arkadaşlarından destek almayı tercih edebilir. Yaşadıkları sorunların çözümünün olmadığını düşünerek, yardımın işe yaramayacağına inanıyor da olabilirler. Daha önce benzer bir terapi sürecini deneyimlemedikleri için önyargılı olabildikleri gibi terapi alıyor olmakla ilgili olumsuz kalıp yargılara sahip olmak da terapiye başlama konusunda olası bir engel olarak karşımıza çıkabilir.
Terapilerden maksimum fayda sağlanması için her iki partnerin de gönüllü olarak seanslara katılıyor olması önemli bir ayrıntıdır. Sadece eşinin isteğini yerine getirmek için terapiye gelmeyi kabul etmiş partnerler olabilir. Bazı kişiler derdini anlatmanın ya da sorununu paylaşmanın bir zayıflık olduğunu düşünseler bile, terapi sürecinde tarafsız bir şekilde değerlendirildiği ve duyguları ile ilgili suçlanmadığı bir alan açıldığını gördüklerinde terapiden faydalanmaya başlayabilirler. Çift terapisinde partnerlerin yaşadıkları soruna ve hedefledikleri değişime dair samimi bir paylaşımda bulunmamaları, dürüst olmak yerine farklı bir tavır sergilemeleri de terapinin boşa harcanmasına neden olabilmektedir. Unutulmamalıdır ki her iki partner de açık, dürüst, samimi ve kendilerini değiştirmeye istekli oldukları takdirde terapideki hedeflerine ulaşabileceklerdir.
Yaşadıkları sorun ne kadar büyük olursa olsun iki kişinin ilişkilerini düzeltmek adına ortak bir karar alıp, iyileşme için adım atmaları oldukça önemlidir. Çift terapisinde amaç iki kişi arasında daha açık, daha sağlıklı ve daha samimi iletişimi sağlamaktır. İlişkideki olası çatışmaları çözebilmeyi öğrenmek, duygusal olarak daha yakın olmak, ilişkide güvenli bağlanabilmek, sağlıksız iletişim modellerini değiştirmek ve ilişkiden alınan haz ve tatmini maksimum düzeye çıkarmak en önde gelen terapi hedefleri arasında yer alır.
Son olarak belirtilmesi gereken önemli bir nokta da terapi desteği almak için ilişkinin dayanılmaz hale geldiği, partnerlerin birbirlerini fazlasıyla hırpaladığı, problemlerin kronikleştiği ya da boşanmanın kaçınılmaz olduğu noktalara gelmenin beklenmemesi gerektiğidir. Erken müdahale ediyor olmak terapini başarısını arttırarak daha iyileştirici deneyimler için yardımcı olabilir.