Cinsel Tutum Nedir? Nasıl oluşur?
Cinsellik; biyolojik, psikolojik ve sosyolojik faktörlerin yanı sıra kültürel ve dini faktörlerin de etkileşimi sonucu olarak ortaya koyduğumuz bir algı, davranış, yargı ve tutum bileşeni olarak karşımıza çıkar. Çocukluktan itibaren geliştirdiğimiz cinsellik ile ilgili tutum ve davranışlar öncelikle ailemizden, yakın çevremizden başlayarak, etkileşimde olduğumuz kişiler ve içinde yaşadığımız coğrafyaya ait kültürden de etkilenerek şekillenir. Bu tutumlar sonucu her birimiz kendimize ait normlar belirleyerek cinsel hayatımızı ve cinselliğimizi yaşama şeklimizi belirleriz. Dolayısıyla iki insanın uyum içindeki beraberliğini etkileyen önemli bir kriterdir cinsel tutumlarımız. Farklı kültürel yapıların iç içe olduğu ülkemizde cinsellikle ilgili çok değişik tutum ve davranışlar gözlemlemek mümkündür. İlişki içinde bulunulan partnerle cinsellik konusunda ortak ve uyumlu algılar, davranışlar ve tavırlar taşımak şüphesiz cinsel hayatın daha haz verici ve tatminkar olarak yaşantılanmasında önemli bir unsurdur.
Cinsel Tutumları Etkileyen Faktörler Nelerdir?
Cinsel tutum, başta bireyin ailesinden, başkalarıyla ilişkilerinden ve yaşam koşullarından etkilendiği gibi birçok faktörün etkileşimi sonucunda oluşur. Bu faktörler şöyledir;
• Cinsel tutumları etkileyen faktörden en önemlisi aile yapısıdır. Bireyler ailelerinden gördüklerini kendi hayatlarına uygularlar ve ailelerini rol model alırlar. Cinsellik ile ilgili ebeveynlerin iletişim içinde olması veya olmaması; ailenin cinselliğe bakış açısı; cinselliğe yaklaşımı; cinsel konularda çocuğa verilen eğitim; cinsellikle ilgili değerlerin ayıp, yasak, günah şeklinde olumsuz kavramlarla eşleştirilerek aktarılması ya da çocuğun cinsel varlığına saygı duyuluyor olması veya olmaması ve buna benzer pek çok tavır bireylerin cinsel tutumlarını doğrudan etkilemektedir.
• Bireylerin utangaç, çekingen, muhafazakar bir kişilik yapısına sahip olması cinsellik konusundaki tutumunu belirleyen etkenlerden biridir.
• Bireyler ilk olarak ailelerinden daha sonrada çevrelerinde gördüklerinden etkilenirler. Çevredeki bireylerin cinsel tutumları kişiler üzerinde elbette ki etki bırakır. Özellikle toplum baskısının daha fazla olabildiği küçük yerleşim birimleri, büyük ve kalabalık şehir yaşamları ile karşılaştırıldığında bireyleri oldukça farklı şekilde yönlendirebilmektedir.
• Eğitimde cinselliğe bakış açısını son derece etkiler ve kişilerin cinsel tutumlarının oluşumunda etkili olur. Yapılan pek çok çalışma üniversite ve üzeri eğitimin cinsel tutum ve davranışlar üzerinde büyük değişiklikler yaptığını ortaya koymuştur.
• İnanışlar cinselliğe bakış açısını etkileyen olgulardan en önemlilerinden biridir. Dini esaslar ve inanışlar cinsel davranışları yönlendiren en temel sosyal yapı olarak değerlendirilebilir.
• Bireylerin doğup büyüdüğü toprakların kültürel yapısı, cinsel tutumları etkileyen faktörlerden biridir. Ait olunan kültür; toplumsal cinsiyet rolleri, aile yaşantısı, gelenek, görenek ve ikili ilişkiler konularında oldukça belirleyici bir role sahiptir.
• Bireylerin, arkadaşları da cinsel tutumların oluşumda etkilidir. Özellikle ergenlik döneminde artan cinsel ilgi ve merak çoğunlukla akran etkileşimine yol açar. Bu dönemdeki arkadaş ilişkilerinde cinsel konulardaki iletişim artışı arkadaş gruplarını önemli bir cinsel bilgi kaynağı yapar. Aynı zamanda da kabul ve onay görme adına akran grupları gençlerin cinsel davranışları üzerinde büyük bir denetim gücü oluşturur.
• Cinsellikle ilgili deneyimler cinsel tutumları belirleyici faktörlerden biridir.
Cinsel Tutumlarla İlgili Dengesizlikler
Cinsel tutumlarla ilgili dengesizlikler, her bireyin farklı cinsel tutumlara sahip olmasından kaynaklanır. Birçok farklı etkenin oluşumunda etkili olduğu cinsel tutumlar, olumlu ve olumsuz olarak ayrılabilir.
Olumlu cinsel tutumlara sahip kişiler, herkesin bir cinselliğinin olduğunu kabul eden, başkalarının cinsel tavırlarına saygı gösteren, cinsellikle ilgili konulara daha ılımlı, bu konuların yaşanmasına da, konuşulmasına da daha normal gözle bakan kişilerdir. Bazı olumlu cinsel tutuma sahip kişiler, cinsellik eğitimin küçük yaşlardan itibaren verilmesene de ılımlı yaklaşırlar. Olumlu cinsel tutumlara sahip kişiler, cinsellik konularını açık bir şekilde konuşmak zorunda değildir. Burada önemli olan cinsellikle ilgili konulardan kaçınmamak ve en azından çevre ve aileyle konuşulma bile eşlerin birbiriyle cinsellikle alakalı konuşmalarına normal yaklaşmaktır.
Olumsuz cinsel tutuma sahip kişiler, cinsellikle ilgili konuların konuşulmasını istemezler, bu konuların konuşulmasından rahatsızlık duyarlar ve bu konulardan kaçınırlar. Olumsuz cinsel tutuma sahip bazı kişiler, özellikle cinsellik tutumları dini konulardan etkilenen kişiler, cinselliğin ayıp ya da günah olduğunu düşünerek, cinsellikle ilgili konulara bu şekilde yaklaşırlar ve cinsellikle ilgili konuları bir tabu olarak görmeye meyillidirler. Olumsuz tutumlar kişinin kendi cinselliğini utanç verici olarak algılamasına yol açacağı gibi başkalarına ait farklı cinsel tavırlara da hoşgörülü yaklaşımın önünde engel teşkil eder.
Olumlu cinsel tutuma sahip kişiler ile olumsuz cinsel tutuma sahip kişiler, aynı çevrede veya aile içinde karşılaştıklarında belli başlı sorunlar ve cinsellikle ilgili çatışmaların ortaya çıkma olasılığı yüksektir. Cinsel tutumlarla ilgili dengesizlikler, bir birlerinin cinsel partneri olan bireylerin cinsel tutumlarının farklılığından kaynaklanır. Farklı tavır, tutum ve davranışlar ilişkinin cinsel kısmında fikir ayrılıkları ve çatışma yaşanmasına neden olur. Çiftlerin cinsel hayatlarındaki uyum bozulur ve cinselliği bir haz deneyimi olarak yaşayamazlar ve bu durum hayatın pek çok alanına yansıyacağı gibi sıklıkla ilişki sorunlarına da yol açar.
Cinsel tutum dengesizliği yaşayan çiftler bu durumu çözmek ve ilişkilerinin daha doyumlu yaşamak için çift terapisine başvurabilirler.